Türkiye Çinli Kadınlar Derneği, İstanbul’da Çin Kültür Günü ve Çin-Türkiye Kültürel Etkileşim Tanıtım Etkinliği düzenledi. Çin kültüründen esintiler taşıyan danslar, belgesel gösterimleri, şiirler ve halk şarkılarıyla dolu bir program gerçekleştirildi. Etkinliğe Çin’in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong ve çok sayıda davetli katıldı.

Çin kültürünün zenginliğini tanıtmak ve iki ülke arasındaki turizm ile kültürel iş birliğini güçlendirmek amacıyla düzenlenen “Çin Kültür Günü ve Çin-Türkiye Kültürel Etkileşim Tanıtım Etkinliği”, İstanbul’daki bir otelde gerçekleştirildi.

Etkinlik, Türkiye Çinli Kadınlar Birliği tarafından organize edildi. Programda, Çin’in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong’un yanı sıra İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Kılıç, Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürü Ali Gökdemir ve çok sayıda kurum temsilcisi yer aldı.

Etkinlikte, Çin kültürünün zenginliğini yansıtan Qipao defilesi, Tianjin Kuai Ban gösterisi, Tai Chi gösterisi ve Çin kültürüne ait birçok sahne performansı sergilendi.

"Etkinlik, Çin kültürünün benzersiz cazibesini yansıtıyor”

Açılış konuşmasını yapan Çin’in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, etkinliğin Çin kültürünün derinliğini ve canlılığını yansıttığını belirterek şöyle konuştu:

“Bu yılki etkinlik, Çin kültürünün benzersiz cazibesini sergilemeyi ve iki ülke halkları arasında kültürel etkileşim köprüleri kurmayı amaçlıyor. Burada, zarif qipao defilesini, duygulu müzik eşliğinde şiir dinletisini, sevimli çocuk korosunu ve coşkulu Xinjiang halk danslarını izleme imkanı bulabilirsiniz.

Umuyorum ki bu gösteriler aracılığıyla Çin kültürünün derinliğini ve canlılığını hisseder, onun zengin mirasını yakından deneyimleme fırsatı elde edersiniz.”

“Çin ve Türkiye, geçmiş ile gelecek arasında kültürel bir köprü kuruyor”

Başkonsolos Wei Xiaodong, Türkiye ile Çin’in köklü geçmişlere sahip iki büyük medeniyet olduğunu vurgulayarak, iki ülkenin kültürlerinin birbirini tamamladığını ve geçmişle gelecek arasında güçlü bir köprü kurduğunu söyledi:

“Çin ve Türkiye, köklü geçmişe sahip iki büyük medeniyettir. Her biri binlerce yıllık tarih boyunca zengin kültürel değerler biriktirmiştir. Çin, beş bin yıllık kesintisiz tarihiyle kaligrafi, resim sanatı, geleneksel tiyatro gibi kültürel hazineleri; Konfüçyüs düşüncesi, şiir ve edebiyat gibi manevi zenginlikleri doğurmuştur.

Türkiye ise Asya ile Avrupa arasında yer alarak birçok uygarlığın mirasını bünyesinde birleştirmiş, Mevlevi seması ve Osmanlı mimarisiyle bu görkemli geçmişini günümüze taşımıştır. İki ülkenin kültürleri birbirini tamamlayarak, geçmiş ile gelecek arasında kalıcı bir köprü oluşturmaktadır.”

Terrakota Ordusu’ndan Yasak Şehir’e: Çin, dostlarını keşfe davet ediyor

Terrakota Ordusu’ndan Yasak Şehir’in zarif mimarisine, Şanghay’daki Doğu İnci Kulesi’nden Tanrı Dağları’nın büyüleyici göl manzaralarına kadar uzanan zengin kültürel mirasın, bugün tüm dünyadan ziyaretçilerin ilgisini çektiğini belirterek, “Çin, dostlarını bu güzellikleri keşfetmeye davet ediyor” dedi.

“Kadınların güçlenmesi, küresel ilerlemenin temelidir”

Beijing’deki Küresel Kadınlar Zirvesi’ni hatırlatan Wei Xiaodong, zirvede kadınların güçlenmesi konusunda güçlü bir mutabakat oluştuğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Ekim ayının ortasında Beijing’de düzenlenen Küresel Kadınlar Zirvesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarının korunması için önemli bir platform sunmuştur. 110’dan fazla ülkeden liderler, uluslararası kuruluş temsilcileri ve dost çevreler bu zirvede bir araya gelerek, kadınların tam gelişimini destekleme yönünde güçlü bir mutabakata varmışlardır.

Umarım Genel Çinli ve Çin Asıllı Kadınlar Derneği bu zirveyi bir fırsat olarak değerlendirir; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın haklarının korunması ve sosyal kapsayıcılık konularındaki çabalarını sürdürerek, küresel kültürel iş birliği ve medeniyetin ilerlemesine katkı sağlar."

“Çin, sosyalist modernleşmede yeni bir döneme giriyor”

ÇKP’nin 20. Merkez Komitesi 4. Genel Kurulu’na da değinenWei Xiaodong, toplantıda alınan kararların Çin’in sosyalist modernleşme sürecinde yeni bir dönemi başlattığını belirterek şunları söyledi:

"Beijing’de başarıyla tamamlanan Çin Komünist Partisi 20. Merkez Komitesi 4. Genel Kurulu’nda, “Ulusal Ekonomik ve Sosyal Kalkınma 15. Beş Yıllık Planına İlişkin Öneriler” kabul edilmiştir.
Bu karar, Çin’in sosyalist modernleşme yolunda yeni bir dönemi başlattığını göstermektedir.

Çin, Türkiye dâhil tüm ülkelerle birlikte açık bir dünya ekonomisinin inşasını destekleyecek, uluslararası adalet ve hakkaniyeti koruyacak, insanlığın ortak değerlerini yüceltecek ve küresel meydan okumalarla el ele mücadele ederek daha güzel bir gelecek yaratacaktır."

Başkonsolos Wei Xiaodong’un konuşmasının ardından sahnede “Doğu Zarafeti” başlığıyla düzenlenen Qipao defilesi büyük beğeni topladı.

Defilede, Çin kültürünü yansıtan zarif duruşlar ve geleneksel motiflerle süslenmiş elbiseler sergilendi.

Renkli yelpazeler ve Çin’e özgü desenlerin eşlik ettiği gösteri, izleyicilere hem geleneksel Çin estetiğini hem de doğu zarafetinin ruhunu yansıtan görsel bir şölen sundu.

Defilenin ardından sahnede Çin’in geleneksel sanatlarından biri olan Tianjin Kuai Ban gösterisiyle Çin-Türkiye dostluğuna vurgu yapıldı.

İki kişilik sahne performansı izleyicilerden büyük alkış alırken, etkinlikte dostluk ve kültürel bağların önemine dikkat çekildi.

Program, daha sonra tek kişilik bir Tai Chi gösterisiyle devam etti. Geleneksel Çin felsefesini ve zarif beden hareketlerini yansıtan performans, görsel açıdan büyük beğeni topladı. İzleyiciler, huzur ve denge temalarını işleyen bu gösteriyi ilgiyle izledi.

Tai Chi performansının ardından sahneye çocuk korosu çıktı. Minik katılımcılar, “Sana Teşekkür Ederim” ve “Sessiz Gece Düşünceleri” adlı şiirleri seslendirerek izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Çocukların içten okuduğu dizeler, salonda sıcak bir atmosfer oluşturdu ve izleyicilerden büyük alkış aldı.

Çocuk korosunun ardından sahneye çıkan genç sanatçı, Çin flütüyle “Kalbimi Anlatan Ay” adlı şiiri seslendirdi. Duygusal tınılarıyla salonda huzurlu bir atmosfer yaratan performans, “Çin Seddi’nden Boğaziçi Köprüsü’ne kadar uzanan dostluk” mesajıyla izleyicilerden büyük alkış aldı.

Etkinlik, renkli bir finalle sona erdi. Programın sonunda sahneye çıkan sanatçı, Xinjiang bölgesine özgü halk dansıyla izleyicilere görsel bir şölen sundu. Geleneksel kıyafetleri, zarif figürleri ve arka plandaki bozkır manzarasıyla birleşen performans, Çin kültürünün zenginliğini yansıtarak etkinliğe etkileyici bir kapanış yaptı.

Programın sonunda tüm katılımcılar, sanatçılar ve davetliler sahnede bir araya gelerek toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.